Özkan Yılmaz: Amerika’da marka olarak büyüyen ilk Türk gıda firmasıyız!- Röportaj
Özkan Yılmaz henüz iki yıldır ABD’de ve Türk Mutfağı’nı ABD’ye taşıyan, ABD’de Türk gıda markası olarak büyüyen Turkitch-Turkish Kitchen’ın kurucusu, hikayesini kendisinden dinledik…
1-) Öncelikle sizin tanımınızla Özkan Yılmaz kimdir?
31 yaşına gelmiş liderlik eğitimleri veren, Amerika’da girişimleri olan mavi sakallı bir girişimci. Bir şeylere girişmeden önce ise marka, pazarlama, reklam, proje yöneticisi, etkinlik ve festival organizatörüydü. Son 6–7 yıldır ise üniversite ve şirketlere yoğun şekilde seminerler veren biri.
2-) Neden Amerika’ya gittiniz, ABD’ye gidiş hikayenizden bahseder misiniz?
Askerlikten sonra Greencard olayına biraz sıcak bakmıştım. Başvurmayı kesin unuturum ve takip etmem diye o dönemler bir ajans üzerinden başvuru yaptım. (ki başvurduğumu da sonradan unuttum.) 3. yılda çekilişi kazandım. Ajans yetkilisi aradı kazandınız diye, inanmadım tabi. Hatta telefonu kapatmıştım beni kekliyorlar diye. Tabi bir süre sonra Amerika’dan evime altın varaklı bir zarf gelince inandım ve geri aradım firmayı. Aaa gerçekten kazanmışım ben diye.
Daha yeni evliydim. Evimi daha yeni kurmuştum. İş kısmi zaten hep yoğundu. İstanbul trafiğinde ne yapmak istediğimi düşünmek için oldukça fazla vakit oluyor. Tüm vize işlemlerimde tamamlandıktan sonra 30 gün sonra USA’ya hızlı bir giriş yaptık. Sadece 3bin $ ve 2 bavul ile. (Eşim ise 4 bavul ile)
Şimdi bizde GreenCard ve daha fazlasını amerikayagidiyorum.com üzerinden sağlıyoruz. Greencard danışmanlığının yani sıra, Amerika’da iş kurmak, üniversite veya dil eğitimi içinde gelmenizi sağlayan Amerika merkezli ilk Türk firması olduk. Bu noktada güvenilir bir marka haline geldik.
3-) Turkitch-Turkish Kitchen nasıl bir proje, neler yapacak?
Biz Amerika’da kurulduk.
· %100 Türk olan ve üretimimizi de lezzet farkı olmaması için Türkiye’de yapıp buraya getiriyoruz.
· Türkiye’ye döviz sokuyor ve ihracata faydamız oluyor.
· Ürün isimlerimizin hepsini orijinal Türkçe ismiyle kullanıyoruz.
· Amerika’da marka olarak büyüyen ilk Türk gıda firmasıyız.
· Tabi ki asıl hedefimiz , Yunan ve Araplar’ın sahip çıktığı yemek kültürümüze (özellikle baklava ve börek) sahip çıkmak ve geri kazanmak.
· Devir teknoloji devri olduğu için merkezi olarak online satış konseptinde ilerliyoruz.
· 2018 yılının sonunda ilk franchise şubelerimiz Amerika genelinde açılmaya başlayacak. Şu ana kadar 13 talep aldık, bu çok ciddi bir rakam. Bunların iki tanesi Kanada, bir tanesi İsveç ve bir tane de Hindistan’dan geldi. Bizde şaşkınız 😊 Linkedin’in gucu diyelim. Bunların hepsini daha hiç yatırım almadan yapmış olmamız daha da güzel.
Bize geleceğin Chobani’si diyenler var, sağ olsunlar. Biz yalnızca Türk ürünlerini satıyoruz, oyüzden kendi alanımızda benzer rakibimiz şuan için yok.
Yani lahmacun satsaydık adına “Turkish Pizza” demezdik, kendi kültürümüzü kendimiz yok etmemeliyiz.
Özkan Yılmaz
Hiç “Tacco’ satan bir Meksikalının biz anlayalım diye’’Meksika usulu tantuni’’ dediğini duydun mu? Duyamazsın.
Bizim olayımız kültürümüze sahip çıkmak. İşin parası, pulu sonra ki kısımlar. Gerçi hükûmetten hiç destek görmedik. Bu da bizi burada üvey evlat gibi birikiyor ama olsun biz vatanimiz için ufakta olsa bir şeyler yapmaya devam edeceğiz.
4-) Türkiye girişimcilik ekosistemini takip ediyor musunuz, ediyorsanız düşüncelerinizi öğrenebilir miyim?
Oldukça ilgiliyim. Mart 2017 de Boğaziçi Üniversitesi’nde yapılan Girişimci Zirvesinde jüri üyesi olarak yer aldım.Bana e-mail ile ulaşan gençlere özellikle destek çıkmaya çalışıyorum. Zaten bana ulaşmakta çok kolay. Adım da bu sebepten Özkan Abi diye geçiyor. Benim yapabileceğim bir durum yok ise en doğru yerlere yönlendirmeye veya projeye göre koçluk yapmaya başlıyorum.
Türkiye’de çok güzel fikirler var lakin herkes ilk adımı atmak veya birine yardim etmek için önce ‘’para paradoksuna’’ takılmış durumda. Daha çok Girişimcilere destek var gibi gözüküp projelerinde tamamen gelirine odaklanma durumu söz konusu.
Topluma veya insanlığa bir faydası olup olmaması önemli değil. Bir de genç olarak sermaye sahibi olmuş bir girişimci veya yatırımcı olmaması ve yatırımcıların çoğunun 45 yaş ve üzeri olması ile birlikte kuşak farkını da ekledik mi, çok güzel fikirler hiç olup gidiyor maalesef….
Facebook gibi Dünya’yı yöneten girişimlerin neden yalnızca Amerika’da başarılı olduğu iyice anlaşılması lazım. (liderlik, gençlik, yeni akım teknoloji ve yıkılan tabular)
5-) Girişimci gençlere tavsiyeleriniz nelerdir?
Para peşinde değil sonuç peşinde koşsunlar. Eğer ki birinden tecrübe kazanacaklar ise orada para konuşmasınlar. Öğrendikleri bilgileri para karşılığına çevirseler borçlu çıkarlar.
Bu ne demek?
Bir yazı paylaşıyorum, diyorum ki;
Hayalinde Turkitch veya Amerikayagidiyorum.com ile ilgili bir fikir veya eksiğimizi gördüğün ve senin tamamlayabileceğini düşündüğün bir durum var ise yaz bana ve hemen başlayalım.
Hemen ajans başkanları yazıyor; Size biz yardımcı olalım, aylık şu kadar bütçe vs. yahu ben baklavacı değilim ki zaten.
Ben senin bana vermek istediğin hizmetin eğitimlerini veriyorum yıllardır. Ama her şeyi kendim yapmak istemiyorum ve bir şekilde gençlerin özgeçmişlerine yazabilecekleri gerek stajyer gerek yarı zamanlı da olsa iyi bir marka için çalıştıklarını yazmalarını ve daha iyi iş bulmalarına basamak olmak istiyorum.
Ama ilk yazdıkları cümle, “kaç para kazanırım bu isten?” veya “Amerika’ya beni aldırır mısınız? gibi sorular oluyor. Yahu güzel arkadaş, hele ortaya bir şeyler koy, görelim fikirler çalışsın ben zaten aralarım sana o Amerika’nın kapılarını bir şekilde.
Evet, Türk halkı olarak bu sisteme çok yabancıyız ve herkesin bir hayat gideri var. Benim yok muydu zamanında? 14 yıllık tecrübemin çoğu yaptığım hatalardan dolayı borç ödemekle geçti ama olaya bakış açım her zaman “Kendi tecrübemi paramla satın aldım” şeklindeydi. Vazgeçmek veya mazerete yer yok.
Ben en fazla Linkedin’de popüler oldum. Diğer tüm sosyal medya hesaplarım benim salaş ve garip özel hayatımı içerdiği için oralarda bilinmek gibi bir uğraşım yok.
6-) Amerikan Rüyası gerçeğe dönüşebilir mi? Sizce hala gençler bu rüyaya kapılıp ABD’ye gelmeliler mi?
Aylak aylak daha ne yapacaklarını bile bilmeden gelecekler ise gelmesinler. Burada o tipte yeterince insan var. Buraya gelen kişileri görüyorum, genelde işin hep çakallık kısmından, ‘’nasıl hemen para yaparım’’ sorularına cevap arıyorlar.
Burası kanunlar ülkesi. Çalışkan, azıcık zeki ve bolca dürüst isen zaten yolun açılacaktır.
Ayrıca ABD’ye gelmek isteyen herkes önce New York, California veya Chicago gibi çok büyük ve pahalı bölgeleri seçiyor. Buralarda yaşamak güç ister, çok maliyetli olacaktır. Ben Wisconsin Milwaukee’yi seçtim çünkü düşük maliyetli, insanlar dostane, her yer yeşil ve trafik yok! Burası bir alışma bölgesi oldu bizim için.
Ayrıca üniversite gençlerinden gönüllü bir ekip oluşturmak istiyorum, bu ekip en fazla 5–6 kişiden oluşacak olup birebirde hepsine eğitimler ve danışmanlıklar vereceğim.
Özellikle sosyal medya yönetimimi ve tasarımlarımı gençlere emanet etmek istiyorum.
Benim kariyerim boyunca firmalara sunduğum ve marka için “çok iyi uyar bu fikir! “Dediklerime aldığım cevap genellikle , marka çizgimize aykırı, çok uçuk, bunu yönetime kabul ettiremeyiz veya ne gerek var böyle şeylere gibi cevaplar olmuştur. Kimse risk almayı sevmezse nasıl olacak bu iş?
Ben gençlere diyorum ki;
Çılgın fikrin mi var?
Bu görseller veya şu tarz iletişim Turkitch veya Amerikayagidiyorum.com için süper mi olur?
Ya da şöyle bir teknoloji kullanalım abi, ne güzel olur diyorlarsa…
Buyurun ben buradayım. Markalarımda denemelerini yapar ve hayallerini gerçeğe dönüştürüp, yok olup gitmelerini engelleriz. Eğer ki fikir zaten başarılı ise bu iş para yapar. Bende para meraklısı bir adam değilim. Paylaşmaktan büyük keyif alıyorum.
7-) Bize söylemek istedikleriniz var mı?
Canınızın sağlığı, ülkemizin en çok birbirine güvenen insanlarına, bildikleri bilgi ve tecrübelerini paylaşan yeni yeni liderlere ihtiyacı var. İşte sizin sayenizde beni tanımamış başka bir grup insanlarda öğrenmiş olacak ve bende onlara yardim etmek için elimden geleni yapacağım.
Dijitolog’a vermiş olduğunuz röportaj için teşekkür ederiz.
